Işıklı Köyü’nün kuruluş hikayesi: Yapılanaraştırmaya göreBalıyan Aşireti Siirt İlinin güneyinde bulunan Mışar Ovası’nın (Deşta Mışare)Irak sınırına yakın bir bölgede bulunan Beğlıyan Aşiretinin 15.yy. da yukarı Fırat Vadisine taşınan kolu olan şimdiki adıyla Balıyan Aşireti’nin bir köyüdür.Halk arasında bu aşirete Bali Mışare derler. Mışar Bölgesinde halen Tıl Mışar denilen bir yerleşim yerinin olduğu bilinmektedir. Adı geçen aşiret Mişar Bölgesi’nden,Anadolu’nun iç kesimlerine yani Yukarı Fırat Vadisi’ne oradan da Fırat Vadisinin uzantısı olan Sultan Suyu Vadisi ve çevresine yerleşmişlerdir.Bu aşiret, o dönemlerde Malatya’da bulunan diğer göçebe aşiretlerden farklı olarak; 16.yy.’dan bu yana toprağa yerleşiktir. Budala Uşağı isminin terminolojik anlamı: Alevi İslam tasavvuf inancına göre Tanrıya ulaşmak veya Yakınlaşmak için dört kapı mertebesi olan( şeriat,tarikat,hakikat ve marifet) kavramları için semah dönüp, dünyevi olaylardan el çekmek,Tanrıya ve Ehlibeyt’e yakınlaşmak için kişinin içinde bulunduğu ruh halinin yansıtmasıdır diyebiliriz.Burada Divan Dede Ziyaretinin bulunması da başka bir örnektir. Işıklı Köyü,Adana, Gaziantep karayoluna 7.km uzaklıktadır. Doğusunda Uzun Pınar ve Meydan Yaylası,batısında Yazı ve Cumhuriyet Köyü, kuzeyinde Divan Dede Ziyareti tepeleri ve Onatlı Köyü,Güneyinde Yukarı Oluklu Köyü bulunmaktadır. Köyün kuzey,güney ve doğu yönleri yüksek tepelerle çevrilidir. Yerleşim alanı; yüksek tepeler arasında bulunan bir derenin iki kıyısında yer almaktadır. Bu bölgenin en eski köylerinden biridir. 1975’lerde 42 hanelik bir köy idi.İdari olarak Malatya’nın Yeşilyurt İlçesine bağlıdır.Malatya’ya 37 km. uzaklıktadır.Bu köye gelip yerleşenlerin ilk yerleri Akçadağ’ın Keremis Köyü’nün kurulduğu yerdir. 16.yy.da şimdiki yerine gelip yerleşmişlerdir. Bu dağlık yerleşim yerine gelip yerleşmelerinin çeşitli nedenleri vardır.O dönemlerde ova gibi yerleşim yerlerinde bataklık ve haşerelere bağlı salgın hastalıkların olması,tarımın ilkel yöntemlerle yapılması,dönemin yönetim biçiminden kaynaklanan hak ihlalleri , aşiretler arasındaki çatışmalar,talan ve yağmalamalar, dini inançları ve yönetim erkinin fermanlarını da sayabiliriz. İşıklı Köyü 1975’lerde 42 hane iken, köykent projesi kapsamında beş köyün Örnek Köy adı altında iskan edilmesiyle 37 hanesi Örnek Köyü’ne taşınmıştır.Şu anda Işıklı Köyü fiilen bitmiştir.Köy yerinde hiçbir ev bulunmamaktadır. Fakat kağıt üzerinde bu köyün tüzel kişiliği devam etmektedir.Işıklı Köyü’nün kurulduğu yerin şehire uzaklığı,ayrıca tarım arazilerinin önemli bir bölümünün köye sekiz,on kilometre uzaklıkta bulunması, ulaşım ve haberleşme gibi hizmetlerin çok zor koşullarla sağlandığı gibi gerçekleri göz önüne aldığımızda insanların yaşam kalitesinin de düşeceği bir gerçektir. Köyümüz ve diğer dört köyün Cumhuriyet Örnek Köyü adı altında yeni yerinde iskan edilmesiyle insanların yaşam kalitesi yükseldi.Başta ulaşım,haberleşme,eğitim-öğretim ,sağlık altyapı gibi hizmetlerden daha çok yararlanma imkanına kavuştular.Ayrıca kuru tarımdan, sulu tarıma geçildi.Çiftçiler, modern tarım tekniklerini kullanmaya başladılar,halk modern ve betonarme evlere kavuştu.Dolaysıyla bu beş köyün dağlık alandan alınıp her türlü imkanın olduğu yeni yerinde iskan edilmesi ve köylülerin her türlü rahatlığa kavuşmaları,adı geçen köyler için bir rönensas’tır diyebiliriz. Bu vesileyle Örnek Köyü’nün kurulmasında birinci derecede emeği ve katkısı olan Yeşilyurt İlçesi eski kaymakamı sayın Prof.Dr.Tayfur ÖZŞEN’e sonsuz saygılarımı sunuyorum.Ayrıca Örnek Köyü’nün kurulmasında büyük hizmetleri olan başta Işıklı Köyü eski muhtarı Halil ERDOĞAN’a ve diğer köylerin muhtarlarına da köyün kurulmasındaki önemli katkılarından dolayı onları kutluyorum. Işıklı Köyü’deki oymaklar: Bu köye ilk gelip yerleşen şahıs Cuno ve oğlu Mamo’dur.Mamo’nun da Cuno ve Seyfo adında iki oğlu olur.Dolaysıyla Cuno Mamcun oymağının,Seyfo’da Dılbaş Oymağının ilk kişisidir. 1.Dılbaş Oymağı: Oymağın ilk şahısları sırasıyla:Seyfo,Dılbaş,Sefe Dılbaş,Alé Dılbaş,Mırto,Hasan’e Séfé , Abo,Mamqıri, Mamqıri’nin çocukları Hüseyin ve Seydo’dur. Mırto’nun çocukları Seyfo Mamo ve Hasan’dır..Hasan Kurtuluş Savaşı’na gider şehit olur. Abo’nun oğlu ise Hasan’dır. Alé Dılbeş’in çocukları ,Abuzer,Doğan,Seydo ve Hüseyin’dir.Soyadları Delibaş,Orman ve Nurman’dır. 2.Mamcun Oymağı:İlk şahısları:Cuno’dur.Cuno’nun Kılt,Kurşun ve Çolak adında üç oğlu olur.Kılt’dan Cındar Hüseyin doğar.Çolak’tan ise,Aziz, Karamehmet ve Hamo ve Mehmet Ali olur.Mehmet Ali’nin çocukları; Alo,Hısso ve Seyfo’dur. Hısso,Birinci Dünya Savaşı’nda Güney cephesinde(Yemen’de)yaralı olarak İngilizler tarafından esir alınır.Savaş bittikten sonra yapılan esir değişimiyle yedi yıl sonra kendi köyüne döner. Kurşun’un çocukları;Çerçi ve Vahaptır.Cındar Hüseyin’in çocukları;İbrahim, Hasan veHasan Efendi’dir.Soyadları Çolak, Ercan, Otur , Karadağ ve Taş’dır. 3.Cavci Oymağı:Bu oymak Dılbaş ve Mamcun Oymağı’na çok yakındır.Bu oymağın ilkleri: Sırasıyla Sefgıri ve Hıtto’dur. Sefqıri’nin çocukları: Yusuf ve Ali(kıllorcu)dur. dur.Yusuf’un oğlu Fadıl,Ali Kıllorcu’nun ) çocukları Mehmet ve Seydo’dur.Soyadları Karakuş’dur. 4.Qaran Oymağı:Mala Happe derler.İlkleri; qalgür ve Hasan adındaki kardeşlerdir Hasan’çocukları:Mamki Celil ve Kelhalil Köyü’ne göçen Hasso dur..Mamki Celil’ ise Akçadağ’ın Dede Köyü’nde ikamet etmektedirler.qalgür’den Cura ve Mıstık , Cura’dan Hüseyin,Hüseyin’den de Abedızo doğar.Mıstık’tan Mamemıste,Hasan ve Kuthüseyin .Abedızo(Şamo) oğlu Hüseyin ve Ali’dir.Mamemıste’nin oğlu Hüseyin ve Ali’dir. Soyadları Sağır, Akay, Çaldır ve Karadağ’dır. 5.Quzan Oymağı:Bu oymağın ilk şahısları:Mıstık ve Hayta adındaki şahıslardır.Mıstık’ın, Gigi ve Mustafa adında iki oğlu oluyor.Gigi’nin çocukları Alé ve Arzé’dir.Mıstık’ın oğlu da Karamehmet’tir. Hayta’nın çocukları,qıtto
ve qındır Mehmet’tir.qındır Mehmet’in Hamo adında bir oğlu olur.qıtto adındaki kardeş ise hiç evlenmemiş. Hamo’nun çocukları:Mehmet,Sadık,Hasan,Ali ve Halil’dir.Soyadları Erdoğan ve Çelik’tir. 5.Qadan Oymağı:Bu oymağın ilk şahsının adı qadi adındaki kişidir. Bu oymak Maraş’ın Türkoğlu ile Elbistan arasında bulunan Tafkırak Bölgesinden köyümüze gelip yerleşmiştir.qadi’den Çıno Hasan ve Nığo adıda iki oğlu olur.Nığo’dan ,Ğalraş Aloye Çillik ve Divane doğar.Tuzo’dan da Avdo doğar.Soyadları Canpolat,Ok, Kalaycı,Demir ve Güzel’dir.Çıno Hasan’nın çocukları:Fadıl,Hüseyin ve Nesimdir. 6. Cığalan oymağı: Bu oymağın ilk şahsı Cığal’dır.Cığal’dan Ğalil ve Hasan Hüseyin adında iki oğlu vardır..Hasan Hüseyin çok eskiden Malatya’ya taşınmıştır.Halil’den Hasan ve Halil adında iki oğlu olur.Hasan Kurtuluş Savaşı’na gider şehit olur.Hasan’nın çocukları:Hüseyin ve Ali’dir.Ğallo’nun çocukları:Mehmet ve Hasan’dır. 7. Malağalle oymağı:Bu oymak Mamazar Köyü’nün Mirzan oymağından gelip Işıklı Köyü’ne yerleşmişlerdir.Bu oymağın bilinen şahısları büyükten küçüğe doğru Salman, Seyfo ve Torun Hasan’dır.Soyadları Kılıç’tır. 8.Güzar oymağı: Bu oymağın bili,nen ilk kişisi Hasan’e Gızar’dır.Mamo ve İbrahim adında iki oğlu biliniyor.İbrahim’in çocukları;Hüseyin,Hasan ve İbrahim’dir. 9.Malahıçço oymağı:Bu oymak Mamurek Köyü’nden gelip köyümüze yerleşmiştir.Bu oymağın bilinen ilk şahısları Gevro ve Hasso’dur.Hasso’nun İbrahim ve Süleyman adında iki oğlu vardır. Köyün Kuruluşundan Günümüze Sırasıyla Muhtarlık Yapanlar. 1.Salmane Ğalle. Dört dönem. 2.Yusuf Karakuş.2.Mehmet(Karamehmet)Çelik.4.Ali Karakuş.Dört dönem.5.Ali Çolak iki dönem..6.Hasan Karadağ.7.Mehmet Ercan.8.Halil Erdoğan. 9.Hüseyin Çolak üç dönem.10. Süleyman Cengiz.11.Yadigar Çolak,12.Mehmet Orman. 13.Hasan Ercan. Birinci Dünya Savaşı’na Gidip Şehit Olanlar:1.Salman oğlu Hasan.2.Halil oğlu Hasan.3.Mame Mıste oğlu Mehmet.4.Murtaza oğlu Hasan.5.Ali oğlu Hasan.6.Hıtto oğlu Hamo.7.Kurşun oğlu Vahap.8.Hıçço oğlu Gevro.9.Mısto oğlu Hasan. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na Katılıp Gazi Olarak Dönenler. 1.Seyfo’ye Mırto,2.Hısso’ ye Mehmed Ali,3.Hamo,4.Abe Dızo,5.Abo’ye Hasan’Seyfe, 6. Mamqıri NOT: Köydeki oymakları belirtirken, elimizden olmayan nedenlerden dolayı bazı kişilerin kolay tanınması için lakapları yerel dille kullanılmıştır.Bu nedenle adı geçen şahısların yakınlarından özür diliyorum.Ayrıca oymaklar belirtilirken bayanların isimlerine yer verilmemiştir.Bu bir ön yargı veya kız çocuklarına değer vermemek değil, sadece kızların başka oymaklara gelin olarak gitmeleri gerçeğidir. Köyün Sos yo Ekonomik Yapısı:1980’li yıllara kadar en önemli gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Belirtilen tarihte tahmini olarak küçükbaş(koyun,keçi) hayvan sayısı 2000’nin üzerindeydi.250 dolayında da sığır olduğu bilinmektedir. O dönem tarımın yapıldığı araziler köye çok uzaktadır.tarım arazileri Örnek Köyü’nden başlayıp Sultan Suyu’nun çem denilen yerlerde yoğundur.Daha önceleri arpa,buğday ve nohut gibi ürünler ekilirdi.Köy yerleşim yerinin olduğu yerde ise bağcılık yapılırdı. Köy yerleşim yerinin kuzey rüzgarlarına kapalı oluşu nedeniyle bol verimli ve kaliteli üzümler ile bal armutları yetiştirilirdi.Köykent projesi kapsamında Işıklı Köyü’nün Cumhuriyet Örnek Köyü’ne iskan edilmesi, ve gençlerin okuyup devletin çeşitli kurumlarında görev almaları göçü hızlandırdı.Dolaysıyla bağcılıkta terk edildi. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle yer altı sularının tarım amaçlı kullanılmasıyla kayısı üreticiliği hız kazanmıştır. Çevremizde ticaretle uğraşmaya başlayan ilk köydür 1975’lerden beri bir çok kişi kereste ticaretini yapmaktadır.Bu alanda ilk faaliyet gösteren Şamo Hüseyin’dir Adı geçen şahıs Kereste Sanayisi esnafları arasında önemli bir yere sahiptir.Ayrıca Almanya ve Fransa gibi dış ülkelere işçi olarak gidenler sayısı en az yirmi hanedir. Eğitim Öğretim: Bu alandaki çalışmalarda diğer köylere nazaran daha önce başlamıştır.Bu köylü olup ta ilk eğitmenlik yapan Ali Onur’dur. Daha sonra Köy Enstitüsü çıkışlı olan Hanen Kalaycı ilkokul öğretmeni olarak çıkıyor. Okur yazarlık oranı kadınlarda daha çok geç başlamıştır.Bayanlarda en erken ilkokulu bitiren 1965 yılı mezunudur.Fakat 1980’den sonra her aile kendi kız çocuğunu da okutmaya özen göstermiştir.Eğitim öğretim çalışmaları bin dokuz yüz seksenli yıllara kadar ağır aksak yürümüştür.Bunun nedeni de köyün şehre olan uzaklığı çocuk yaştaki nüfusun yoğun oluşu ve halkın sos yo ekonomik yapısının zayıf olmasıdır. 1980’li yıllarından sonra eğitim öğretim alanında çok hızlı gelişmeler olmuş.1978’lere kadar köydeki öğretmen sayısı sadece altı kişidir.Günümüzde ise çeşitli branşlarda olmak üzere bu sayı 70’in üzerindedir.Tıp,mühendislik,mimarlık ve diğer bir çok alanda akademik bir eğitime sahip olan bir çok kişi vardır.Halen yurdumuzun çeşitli üniversitelerinde okuyan onlarca öğrencimiz mevcuttur.Bu nedenle22 ile 45 yaş arası nüfusun % 40’ı üniversite mezunudur.Bu oran Türkiye ortalamasının üstündedir. 1980’li yılların başına kadar kamuda çalışanlar toplam 32 kişidir.Bunların eğitim durumu orta okul ve lise mezunudurlar,fakat günümüzde kamuda çalışanların tamamına yakını fakülte mezunudur.